Kazı çalışmaları sırasında ortaya çıktı! 1600 yaşında…
Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Lideri Doç. Ersin Çelikbaş başkanlığında Hadrianopolis Antik Kenti’nde 2003 yılında başlatılan kazılarda bir yapı ortaya çıkarıldı. Binanın içindeki mutfakta bir kasenin içinde tarihinin 1600 yıl öncesine dayandığı düşünülen buğday, fiğ ve yoğurt tohumları bulundu. Ayrıca mutfakta eski tencere ve tavalar ile bileme taşı ve demir bıçak da bulundu. Kazı sırasında yapının küçük bir kısmı bulunurken, kalan kısmı ise devam eden çalışmalar sonunda ortaya çıkacak.
Doç. Kazı çalışmalarının devam ettiği alanda yeni bir yapıya rastladıklarını belirten Prof. Dr. Ersin Çelikbaş, “Binanın işlevini henüz tam olarak belirlemedik. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ama bu binanın bir odasının mutfak olduğunu net bir şekilde tespit ettik. Bir merdivenle mutfak alanına inilebilmektedir. Mutfak küçük kare planlıdır. Mutfağın soba kısmı ortaya çıkarıldı. Ocağın hemen yanında kaplar bulunmaktadır ve bu kaplardan ikisindeki tohumlar günümüze kadar gelmiştir. Uzmanlarla yaptığımız görüşmeler sonucunda tohum çeşitlerini belirledik. Tohumlardan biri buğday, diğeri ise fiğ adı verilen bezelye türü tohumdur. Diğeri ise yoğurt otu dediğimiz bir bitkidir. Bugün Eskipazar’da yoğurdun yoğurt otu ile fermente edildiğini de biliyoruz. Ayrıca bu kapların yanında demir bıçaklar da ortaya çıktı. Bu bıçakların hemen yanında bileme taşı bulduk. Bu bileme taşının önemi şu şekildedir. Türk-İslam döneminden bu yana bölgenin en ünlü bıçak bileme taşı Eskipazar’da üretiliyor. Köşeye taş diyorlar. Bulduğumuz bu bileme taşı muhtemelen bu köşe taşıyla ilgili bir taştır. “Dolayısıyla Eskipazar’da yüzyıllardır süregelen bir geleneği görmüş olduk” dedi.
‘MUTFAK BÖLÜMÜNDE 1600 YIL ÖNCEKİ TARİHİ ORTAYA ÇIKAN ESASLAR’
Doç. Binanın içindeki mutfakta bulunan malzemelerin 1600 yıl öncesine ait olduğunu düşündüklerini belirten Dr. Ersin Çelikbaş, şöyle konuştu:
“Üst yapı muhtemelen ahşaptı. Ahşap çatısı çökünce içindeki bu eserlerle günümüze kadar gelebilmek mümkün olmuştur. Ayrıca yapının yangın sonucu tahrip olduğunu stratigrafik olarak tespit ettik. Yaptığımız çalışmalarda stratigrafik açıdan bakıldığında yapının MS 4. yüzyıl ile 7. yüzyıl arasında kullanıldığını gördük. Bu mutfak kısmındaki eserlerle birlikte mutfak kısmının da muhtemelen bu tarih aralığına ait olduğunu düşünüyoruz. Yapının işlevi hakkında şu an net bir şey söylemek mümkün değil. Çünkü yapının küçük bir kısmını ortaya çıkardık. İlerleyen süreçte yapacağımız çalışmalarla yapının işlevini net bir şekilde belirlemeye çalışacağız. “Ayrıca bu mutfak bölümünde ortaya çıkarılan eserlerin yaklaşık 1600 yıl öncesine ait olduğunu tahmin ediyoruz.”